Gelmiş geçmiş en iyi süper kahraman oyunları üçlemesini bizlere sunan Rocksteady‘nin yeni projesi Suicide Squad: Kill The Justice League çıkışını gerçekleştirdi.
Arkham oyunlarının bir nevi devamı niteliğinde olan Suicide Squad, endüstri çapında hissedilen live service yorgunluğunun ardında oluşan huzursuz havanın da yükünü taşıyarak zoru başarmayı hedefliyor. Peki Kill The Justice League bizlere neler sunuyor? Satın almaya değer mi?
Tüm detaylarıyla Suicide Squad: Kill The Justice League inceleme yazımız yayımda!
Suicide Squad: Kill The Justice League İnceleme
Kill the Justice League, beklenenden çok daha keyifli bir oynanış dizaynına sahip. Kalbimize dokunan bir hikayeye ve bazı sahnelerde sektör lideri olabilecek grafik kalitesine sahip olması bizim için büyük sürpriz oldu. Elbette oyunun tökezlediği noktalar yok değil, mesela en basitinden görev içeriğinde hayal kırıklığı yaratan bir tekrar döngüsü mevcut.
Suicide Squad: Kill the Justice League, Arkham oyunlarındaki olaylardan yıllar sonrasında, Superman’in evi Metropolis’te geçiyor. Peki ya Batman’e ne oldu? Nasıl geri döndü? Batman’in Arkham Knight’ın sonundaki vedasının ardından neden hala etrafta olduğunu açıklamak için oldukça hoş bir yol izlenmiş. Oyunun ilk saatlerinde bu merak edilen konuya kısa ve net bir yanıt bulacaksınız.
Superman’in en azılı kötülerinden biri olan Brainiac dünyayı ele geçiriyor ve Justice League’in birçok üyesini esir almış durumda. Başvuracak kimsesi olmayan Amanda Waller (Debra Wilson), Harley Quinn, King Shark, Captain Boomerang ve Deadshot’ı pek de elit olmayan bir ekip oluşturmaları için görevlendiriyor.
Sesinizi buradan duyar gibiyim… Dört vasıfsızın Justice League ekibine kafa tutabilmesi mümkün mü?… Wonder Woman’dan biraz yardım alsalar da, oyun Superman’in makineli tüfeğinizden çıkan kurşunlara karşı nasıl korunaksız olduğuna dair oldukça tahmin edilebilir çözümler buluyor (Kriptonit? E herhalde!). Bu bir yana, senaryo harika yazılmış ve Arkham evrenine tamamen uyumlu hale getirilmiş.
Rocksteady, Justice League’in kim olduğunu veya Arkham oyunlarını buna tam olarak nasıl bağladığını irdelememek gibi akıllıca bir karar almış. Superman’in kim olduğunu biliyorsunuz. Wonder Woman’ın kim olduğunu biliyorsunuz… Rocksteady’nin, Arkham’ın ayakları yere basan dünyasında var olan metahumanları tanıtmak için ekstra bir ekran süresi harcamasına gerek olmadığı görüşündeyim.
Harley Quinn, Arkham evreni ile oldukça güçlü bağlara sahip. Ortamlara ve durumlara karşı verdiği tepkiler geçmişten de izler taşıdığı için oyunu tek oyunculu oynayacaksanız, odaklanmanızı tavsiye edeceğimiz kişi o.
Oyunun mizah anlayışının kalite seviyesi kişiden kişiye göre değişebilir ancak ben özellikle King Shark ve Harley’in diyaloglarına ve etkileşimlerine ba-yıl-dım. Ekibin atarlı bir grup ergenden ziyade sevimli eziklerden oluşmasına karar verilmiş olması hoşuma gitti. Ton olarak James Gunn’ın Suicide Squad’ına çok yakın hissettiriyor.
Film serisini benimseyenlerdenseniz karakterlere adapte olma süreniz fazlasıyla kısalacaktır.
Suicide Squad: Kill the Justice League, Sunset Overdrive’a benzer seyahat mekaniklerine sahip bir üçüncü şahıs nişancı, aksiyon ve macera oyunu. Hepsinin üzerinde hasar sayıları beliren düşman dalgalarıyla karşı karşıyasınız. Her karakterin kendine özgü seyahat stili ve saldırı odaklı yetenek havuzu var.
Örneğin Harley bir Bat-drone kullanarak gökyüzünde uçabilir, Boomerang ona hız gücü veren bir bumerang kullanabilir, King Shark yüksek binalara tek bir sıçrayışıyla çıkabilir ve son olarak Deadshot, jetpack yardımıyla özgürce havada süzülebilir. Gelelim en can alıcı noktaya; vuruş hissiyatı harika hissettiriyor. Oyunu PS5 üzerinden deneyimledim, DualSense’in oyun deneyimime kattığı artılar tartışılamaz.
Oyunu PC üzerinden oynayacaksanız bir kontrolcü cihaz kullanmanızda yarar var. Düşman çeşitliliği oyunun zayıf olduğu noktalardan biri. Farklı varyantlarda uzaylılar salınabilirdi üzerimize. Bunun bir live service oyunu olduğu göz önüne alındığında, gelecek içerikler ile bu eksikliği giderebileceklerini düşünüyorum.
End game aşamasına kadar silahlar, live service mantığı sebebiyle önemsiz hissettiriyor. Birkaç farklı ganimet kademesi mevcut ancak kademeler end game aşamasına eriştikten sonra heyecanınızı yitirmenize neden oluyor. DC karakterlerine dayanan özel silahlar asıl elde etmek isteyeceğiniz türden ganimetleri içerisinde barındırıyor.
Bu silahların her biri DC karakterleri baz alınarak güçlendirilmiş. Düşmanların içinden geçmenizi fazlasıyla kolaylaştırıyorlar.
Yan ve ana görevlerin tekrara düşmesi ve kısa olması oyunun en göze batan eksiği.
Çoğunlukla düşmanları temizlemek için bir bölgeye gönderiliyorsunuz ve ya kurtarılmaya muhtaç insanları bir bölgeden tahliye ediyorsunuz ya da büyük ve mor bir hedefi can barı tamamen bitene kadar vurmaya odaklanıyorsunuz. Bu ne?! Neden? Önceden ayarlanmış bir yol boyunca ilerleyen bir kamyonu savunmanın bazı varyasyonlarını yapmak zorunda kaldığınız zamanların sayısı çıldırtıcı derecede fazla. 2005 yılında falan mıyız?
Suicide Squad: Kill the Justice League, grafiksel açıdan son yılların en iyi görünen oyunlarından biri olarak bizleri selamlıyor. Yüz animasyonları ve modellemeler şaşırtıcı derecede detaylı ve canlı. Karakterlerin her birindeki ifade çeşitliliği hayranlık uyandırıyor. Bu da zaten mükemmel olan oyuncu performanslarına pozitif katkı sağlıyor.
Oyunun konsollarda 4K ve 60FPS desteği sunması optimize açısından geliştirici ekibin ne kadar iyi bir işçilik ortaya çıkardığının kanıtı niteliğinde. Oyun süresince herhangi bir FPS düşüşü veya çökme sorunu ile karşılaşmadım. Akıcı bir deneyim sunulduğu için mutluyum. Son olarak boss savaşlarının beklentilerimin çok altında kaldığını belirtmeden inceleme yazımızı sonlandırmak istemem.
Justice League ekibine karşı başlattığımız savaşın daha görkemli bir şekilde önümüze servis edilmesini beklerdim. En azından araya serpiştirilebilecek quick time eventler ile boss savaşları bir nebze de olsa görkemleştirilebilirmiş ama ııı ııım… İnceleme yazımızı toparlayacak olursak; Suicide Squad: Kill the Justice League, pazarlama süresince size gösterilenlerden çok daha iyisini ve fazlasını sunan bir yapım.
Hem tek başına hem de arkadaşlarınızla şimdiye kadar ki en keyifli DC hikayesini deneyimlemeye hazır mısınız?
Görevlerin tekrarı ve ganimetlerle ilgili alınan garip kararlar oyun zevkinizi bir tık düşürebilir ancak inanın Kill the Justice League, live service saçmalığı nedeniyle köklü bir stüdyonun yutulmasına neden olacak alçıyı tarihin duvarlarına sıvamıyor. Suicide Squad: Kill the Justice League, Rocksteady’nin Arkhamverse’ini şık bir şekilde sona erdiren keyifli ve değerli bir deneyim vaat ediyor.
İlginizi Çekebilir: Mortal Kombat 1 İnceleme
Peki siz Suicide Squad: Kill the Justice League inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyunu satın almayı planlıyor musunuz? Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.
Suicide Squad: Kill The Justice League (PS5)
Suicide Squad: Kill the Justice League, Rocksteady'nin Arkhamverse'ini şık bir şekilde sona erdiren keyifli ve değerli bir deneyim vaat ediyor.
Artılar
- Oynanış Hızlı ve Eğlenceli
- Animasyonlar ve Grafikler
- Müzikler Havaya Sokacak Cinsten
- Teknik Açıdan Temiz Bir Oyun
- Hikaye Merak Uyandırıcı
Eksiler
- Açık Dünya Boş Hissettiriyor
- Düşman Çeşitliliği
- Boss Savaşları Sıkıcı ve Özensiz
- Görev Dizaynları Tekrara Düşüyor