Kullanıcılar herhangi bir elektronik ürünü satın almadan önce teknik ayrıntılar listesindeki sayılar üzerinden hareket etmeyi severler. Son zamanlarda satışa sunulan bazı akıllı telefonların pazarlama kampanyalarında Sanal RAM olarak adlandırılan ve sektör için nispeten yeni bir teknolojiden söz edildiğini görüyoruz. Peki ama akıllı telefonlardaki Sanal RAM nedir, ne işe yarar ve nasıl çalışır?
Bu sorunun yanıtına değinmeden önce RAM ile ilgili bazı temel ayrıntılara inmemiz daha doğru olacaktır.
RAM Nedir?
RAM (Random Access Memory) kısa süreli ve geçici bir bellek birimidir.
Cihazınızda yeni bir program açtığınızda bu programdaki veriler, cihazınızın ona daha hızlı bir şekilde erişebilmesi için RAM’e yüklenir.
Örneğin dizüstü bilgisayarınızdaki internet tarayıcısından geek.com.tr adresini ziyaret ettiğinizi varsayalım: Bunu yaptığınızda internet sitesi ile ilgili verilerin bir kısmı (örneğin internet sitesinin logosu) kısa bir süre için RAM’de saklanır.
Böylece aynı oturum sırasında o internet sitesine geri döndüğünüzde, bilgisayarınız internet sitesinin logosunu tekrar ve tekrar indirmek zorunda kalmaz.
Bu da kullanıcılara daha akıcı ve daha verimli bir deneyim sunmak anlamına gelir.
Tabii ki RAM, yalnızca bu tür kullanımlarla kısıtlı değildir ancak hepsinden önce RAM’in geçici bir bellek birimi olduğunu akılda tutmak gerekir:
Yani cihazınızı kapattığınızda RAM’deki veriler kısa bir süre içerisinde silinir.
RAM’deki veriler yükün kesilmesinden sonra çok hızlı bir şekilde kaybolduğu için, kalıcı olarak korunması gereken veriler sistem tarafından HDD ve SSD gibi bir kalıcı depolama birimine kaydedilir.
Sanal RAM Nedir?
Sanal RAM, cihazınızdaki kalıcı depolama biriminin geçici olarak RAM işlevi görmesini sağlayan bir teknolojidir.
Bir sistem, özellikle de aynı anda birden fazla programı çalıştırırken, bellek açısından yetersiz kalabilir ve modern işletim sistemleri bu eksikliği gidermek için sanal bellek teknolojisini kullanır.
Sanal Bellek teknolojisinde veriler geçici olarak RAM’den kalıcı depolama birimine aktarılır ve depolama birimindeki bellekten faydalanılarak sanal adres alanı artırılır.
Bu sayede sistem daha büyük programları çalıştırabilir veya aynı anda daha fazla sayıda programla baş edebilir.
Sanal Bellek akıllı telefonlar için nispeten yeni bir özellik olsa da macOS ve Windows gibi işletim sistemlerinde hâlihazırda kullanılan bir teknoloji olduğunu vurgulamak isterim.
Unutmamanız gereken şey, bu teknolojinin akıllı telefon sektöründeki farklı markalar tarafından farklı şekillerde adlandırılıyor olduğudur. Örneğin Samsung bu teknolojiyi RAM Plus olarak adlandırırken, Realme Dynamic RAM olarak adlandırır.
Buraya kadar her şey harika gözüküyor öyle değil mi? O hâlde şu soru aklınızın bir noktasında yer edinmiş olabilir:
“SSD gibi kalıcı depolama birimleri hem daha büyük kapasitelere hem de daha ucuz fiyat etiketlerine sahip. Mademki kalıcı depolama birimini sanal bellek olarak kullanılabiliyoruz, peki neden hâlâ RAM kullanıyoruz?”
Eh, bu sorunun pek çok geçerli yanıtı var.
Bazıları bu sorunun yanıtını şu şekilde açıklıyor: “Çünkü kalıcı depolama birimi RAM kadar hızlı değildir.”
Bu doğru çünkü şu sıralar satın alabileceğiniz en iyi SSD modellerinden birisi olan WD Black SN850 7 GB/sn okuma ve 5.3 GB/sn yazma hızı sunarken, Corsair Vengeance gibi bir DDR5 RAM 38 GB/sn veri aktarım hızlarına ulaşabilir.
Üstelik modern akıllı telefonlarda kullanılan UFS veya eMMC birimleri çok daha yavaş hızlar sunar.
Yine de bu açıklama yeterli değil çünkü elimizdeki SSD (veya akıllı telefondaki UFS veya eMMC) bir RAM kadar hızlı olsa da hâlâ bazı sorunlarımız var.
Unutmayın ki bir UFS, eMMC, HDD veya SSD bir kalıcı depolama birimidir, RAM değil.
Bu nedenle sanal bellek teknolojisi fiziksel bellek teknolojisi kadar etkili değildir çünkü RAM ve kalıcı depolama birimi farklı mekanizmalara, yapılara ve çalışma prensiplerine, sahiptir.
Örneğin RAM sürekli veri akışına rağmen yıllarca dayanabilecek şekilde tasarlanmışken, SSD üretici tarafından öngörülen bir yazma ömrüne sahiptir ve zamanla yıpranır.
Sanal Bellek teknolojisinde depolama birimine sürekli olarak veri yazılacağı için bu durum depolama biriminin yıpranmasına ve ömrünün kısalmasına neden olur.
Ayrıca verilerin fiziksel bellek ile sanal bellek arasında sürekli olarak eşlenmesi bazı durumlarda sistemin daha yavaş hâle gelmesine bile neden olabilir.
Bilgisayar bağlamında ele alındığında RAM direkt olarak işlemcinize bağlıdır ancak depolama birimi cihazınıza bir disk sürücüsü gibi bağlandığı için işlemci bu belleğe doğrudan adresleme yapamaz.
Burada sizlere aktarabileceğimiz çok sayıda örnek olsa da – depolama biriminin cihazınıza nasıl bağlandığı, bellek denetleyicisinin yolu ve verilerin nasıl sakladığı vb. – bunları başka bir yazıya bırakmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.
Sonuç olarak kalıcı depolama biriminin RAM olarak kullanılmasının pratik ve teorik anlamda mümkün, işlevsel ve verimli olmadığını anlamış olmalısınız.
Bu önemli bir adım çünkü depolama biriminin RAM olarak kullanılmaya uygun olmayan yapısı, sanal bellek teknolojisinin pazarlandığı kadar verimli olmayacağı anlamına geliyor.
Ayrıca bu özelliğin sürekli okuma ve yazma işlemi gerektirdiğini göz önüne aldığımızda, sınırlı okuma ve yazma döngüsüne sahip olan flash depolama birimleri için pek de uygun olmadığı sonucuna ulaşabiliyoruz.
Dolayısı ile sanal bellek teknolojisini sürekli aktif kullanmak orta ve uzun vadede yarardan çok zarar getiren bir çözüm olabilir.
Google, bu durumu Android Developers üzerinde yer alan içerikte de şu şekilde açıklamıştır:
“Android’de depolama, diğer Linux uygulamalarında olduğu gibi takas alanı için kullanılamaz çünkü sık sık yazmak belleğin yıpranmasına neden olabilir ve depolama ortamının ömrünü kısaltabilir.”
Sonuç
Sizler için hazırladığımız bu rehberimizde son dönemlerde akıllı telefonların pazarlama kampanyalarında önemli bir yer edinen Sanal RAM teknolojisi ile ilgili ayrıntılara göz attık.
Peki siz bu özellik hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bir akıllı telefonun sanal bellek desteği sunması kullanıcılar için önemli bir tercih faktörü mü?
Konu hakkındaki görüşlerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesinden bizlerle ve diğer okurlarımızla paylaşmayı ihmal etmeyin.